Tabi ki: “Mantıklı davranır”
diyeceksiniz. Acaba gerçek böyle mi?
Uzmanlara göre beyin gelişim evrimini en
üst katmanını, ‘rasyonel beyni’ oluşturarak tamamlıyor. Rasyonel beyin
düşünüyor, verileri değerlendiriyor, hesap yapıyor, karşılaştırıyor ve
planlıyor.
Peki, müşteriniz bu gelişmiş katmanın
çalışmaları ışığında mı bir karara yöneliyor? Maalesef “Hayır” çünkü bütün bu
rasyonel zihinsel aktiviteleri yöneten başka bir güç var. Bu güç beynin ilk
gelişen bölümü olan ‘ilkel beyin’. İlkel beyin ‘bilinçaltı ‘ olarak ta tanımlanıyor.
Uzmanlar ilkel beynin çok büyük bir
hafıza kapasitesine sahip olduğunu öne sürüyorlar. İlkel beyin yaşamın ilk
anından itibaren, hatta daha ana rahmindeki gelişim sürecinden itibaren
başlayarak, çevresinde olup biten her şeyi kaydediyor. Bu kayıt sistemiyle depoladığı
bilgilere göre asli görevi olan ‘koruma’
ve yönlendirme görevlerini sürdürüyor.
İlkel beyin ya da bilinçaltı bu görevleri karşılaştığı her yeni durumla ilgili daha
önceki kayıtlarıyla karşılaştırma yaparak gerçekleştiriyor. Bir durumla
karşılaşınca saliseler içinde ne yapılması gerektiğine karar verip rasyonel
beyne EMREDİYOR…
“Aman sakın ha !”
Çok güzel, kabul et.”
“Dikkatli olmalısın !”
“Sevdim, onayla” vb.
Bu etkin ve güçlü bölümden gelen emirlerin
baskısı altında gelişmiş rasyonel beyin çaresiz kalıp boyun eğmek zorunda kalıyor.
Saatler, günler, haftalar hatta aylarca
uğraşıp ikna etmeye çalıştığınız müşterinizin rasyonel beynine hitap
ediyorsunuz. Ona kazanç, kârlılık hesapları sunuyor, teknik veriler
iletiyorsunuz. Rakiplerinize olan üstünlük tablolarınızı gösteriyorsunuz. Bu
çabalarınızın sonunda onun mantığına hitap eden uğraşınızın bir sonuç
vermediğini görerek hayal kırıklığına uğruyor ve kendinize soruyorsunuz:
“Neden?”
“Ben her şeyi
yaptım ama neden müşterim bana karşı olumsuz bir tutum içinde?”
“Neden bana acayip sorular yöneltiyor. Karasız
davranışlar sergiliyor, Erteliyor?”
Çünkü, müşterinizin
bilinçaltında bazı kayıtlar var.
·
Sizi hiç hoşlanmadığı
birisine benzetiyor,
·
Davranış şekliniz daha
karşılaştığı ve olumsuz bir deneyim yaşadığı bir kişiyle örtüşüyor.
·
Kullandığınız bazı sözcükler
daha önce duyduklarının aynısı. Bu sözlere inanıp kötü bir deneyim yaşadığını
anımsıyor.
Peki, bu tepkilerle
karşılaşmak sizin suçunuz olmadığına göre yapmanız geren nedir?
Müşterinizin bilinçaltı kayıtlarına bir dalış
yapmalısınız. Rasyonel beyni olumsuz davranış ve karara yönlendiren ‘NEDENİ’
bulup çıkartmak zorundasınız.
Bunun için sorarak derinlerdeki
OLUMSUZ KAYDA ulaşın:
“…… bey/hanım, bu konuda sizi tereddütlü ve biraz endişeli görüyorum. Daha
önce benzeri bir deneyim yaşadınız mı?”
“Daha önce bu konuda bir sorunla karşılaştınız mı?”
“Verdiğiniz hangi karar istemediğiniz şekilde sonuçlandı”?
SORUN… SORUN… Ta ki ulaşana kadar…
0 yorum:
Yorum Gönder